Ramazanda bedenin su ve sıvı istikrarı ihmal edilmemeli

SAMSUN – 67aydinhaber – FATİH MEHMET KÜRKÇÜ – Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Kısım Lideri Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, ramazanda çay ve kahve üzere içecekler ile yağlı, tuzlu ve çok şekerli yiyeceklerin susuzluğu artıracağı ihtarında bulundu.

Kaya, AA muhabirine, ramazan ayında bedenin su ve sıvı istikrarının korunması gerektiğini belirterek, su ve sıvı muhtaçlıklarının karıştırıldığını söyledi.

Çay, komposto, ayran üzere içeceklerin bedenin su değil sıvı gereksinimini karşıladığını tabir eden Kaya, “Suyun yeri farklı. Sağlıklı bir yetişkinin günlük 2 bin-2 bin 500 kalori üzere bir güç alması gerekiyor. Münasebetiyle 2-2,5 litre kadar su gereksinimi vardır. Fakat atlettir ya da faal çalışan insandır, günlük 3 bin-4 bin kalori harcıyordur, bu bireyin su muhtaçlığı çok daha fazladır.” diye konuştu.

– Su ve sıvı birbirine karıştırılıyor

Prof. Dr. Kaya, sıvı ve su muhtaçlığının karıştırıldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

“Sıvı almak su içmek demek değildir. Ona dikkat edeceğiz. Çay-kahve tüketimi. Tiryakilerimiz olacaktır. Lakin günlük kahveyi bir fincandan fazla tüketmemekte fayda var. Granül kahvede 3-4 fincanı geçmemekte fayda var. Bedenden sıvı atımına neden oldukları için günlük su muhtaçlığını daha da artıracaktır. Kişi gün içinde daha çok susuz, daha yorgun, halsiz ve bitap hissedecektir, bedenin su atımını artıracağı için. Buna dikkat etmemizde fayda olacaktır. Çok tuzlu ve çok yağlı yiyecekler tüketilmemeli. Sahurda kesinlikle yumurta, peynir, domates, omlet, menemen üzere hafif yiyecekler tüketilmeli. Hamur işlerinin mümkünse tam tahıllı unlardan yapılmasını öneriyoruz. Yağda kızartılmazsa bu yükle susuzluk hissini daha da azaltacaktır. Birey için daha güzel olacaktır. Bir de tuzlu, çok şekerli yiyecekler su gereksinimini artıracaktır. Beden, hücreler ortasındaki dengeyi sağlamak için daha fazla su içmek isteyecek. Sahurda içtiğimiz su da yetersiz kalabilir gün içinde. Mümkün olduğu kadar az tuzlu tüketmeye çalışacağız. Ağır tatlılar yerine meyvenin kendi şekeriyle yapılmış kompostoları tercih edeceğiz. Ayran tüketmekte fayda olabilir sıvı muhtaçlığımızı karşılamak için.”

– Çok fazla çay tüketimi de susuzluk yapabilir

Çok fazla çay tüketimini de tavsiye etmeyen Kaya, şunları kaydetti:

“Çay çok fazla tükettiğimiz vakit sahurda gün içinde bedenimiz susuz kalabilir. Çayın bedenden idrar atıcı özelliği var. Şayet buna dikkat etmezsek beden gün uzunluğu su tüketemeyecek bir de çayla bedenimizden su atılırsa susuzluk hissini daha fazla yaşayacağız. Hasebiyle gün içinde konsantrasyon zahmeti ve baş ağrısı üzere sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Mümkün olduğu kadar çayı çok fazla tüketmemeye çalışacağız sahur önünde. Ne vakit içelim çayı? İftardan sonra. İftarımızı açtıktan sonra ailemizle sohbet ederken çayımızı da alabiliriz çok fazla olmamak kaydıyla.”

– İftarda yemek öncesi içilen fazla su tüketimi tokluk hissi oluşturabilir

İftarın su ile açılabileceğini lakin yemekten evvel çok fazla su tüketiminin midede şişkinliğe ve doygunluğa neden olabileceğini belirten Kaya, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu yemek yeme isteğimizi kesebilir. Bu gün içindeki yorgunluğu, halsizliği giderebilir birinci etapta. Orucumuzu su ve çorbayla açalım. Daha sonra biraz bekleyelim. Beden kendisini bir adapte etsin, tüm gün aç kalan bir beden. Daha sonra biraz vakit verdikten sonra zeytin yağlı bir zerzevat, bu da az yağlı olsun, tuzlu olmaması gerekiyor. Bol zerzevat ve meyve tüketmemiz gerekiyor. Yeniden et, tavuk ve balık eserlerini, kuru baklagil yemekleri iftar öğünümüzde almamızda fayda olacaktır. Suyu da yemeğimizi tükettikten sonra almamızda fayda olur. Kilo sorunuyla uğraş ediyorsak yemekten evvel aldığımız su iştahımızı kesecektir fazla yememize pürüz olabilir. Ancak bu türlü bir sıkıntımız yoksa sağlıklı bir bedene sahipsek yemekten sonra yavaş yavaş içmek daha yanlışsız bir yaklaşım olacaktır.”